Psikoseksüel gelişim (psikoseksüel gelişme), psikanalizin kurucusu Sigmund Freud (Sigismund Schlomo Freud)’un öncülük ettiği psikodinamik akımın kişilik gelişim kuramıdır.[1][2]
Tıp açısından, insan, üç boyutlu bir varlıktır: biyolojik, psikolojik, sosyal (biyo-psiko-sosyal yapı). Biyolojik-psikolojik yapının gelişmesi psikomotor gelişme olarak nitelendirilir. Biyolojik ve psikolojik yapı, insanın içinde yaşadığı ve sürekli bir karşılıklı etkileşimde bulunduğu toplumdan “sosyal” bileşenini de alarak biyo-psiko-sosyal üniteyi oluşturur. Bireyin ve kişiliğinin oluşması ve olgunlaşması, bu üç bileşenin ortaklaşa ve karşılıklı etkileşimlerinin sonucudur. Psikomotor gelişme prenatal dönemde izlenebilse de psikoseksüel (ruhsal-cinsel) gelişme doğumdan sonra gözlenen ve belirli aşamalardan geçen bir evrimdir. Bu aşamalar kişiliğin kuruluş ve olgunlaşmasının temelini oluşturan birtakım evreleri içerir; kişinin, her evreyi zamanında ve tüm gereği ile yaşadıktan sonra, yine zamanında, bir sonrakine geçmesi koşulu vardır.[2] İlkel benlik (id), “almak, elde etmek, zevk almak” temeli üzerine oturmuştur ve tek amacı bunları elde etmektir (acıdan hazza ulaşma). Bu amaca ulaşmak için hiçbir kural, ahlak ve vicdan kısıtlayıcı ya da cezalandırıcı izi görülmez.
devamını oku