Kleptomani kelimesi köken olarak Yunanca hırsız anlamına gelen Kleptes kökünden gelmektedir. “Gerçekte gerek duyulmayan maddeleri çalma dürtüsü” olarak tanımlanan kleptomani kelimesi Türkçeye “Çalma Deliliği” olarak çevrilebilir.
Birey gerçekten ihtiyaç duymadığı ve genellikle çok az değeri olan eşyaları çalma dürtüsü geliştirmesi ve bu dürtülere tekrar tekrar direnememesi Kleptomani olarak adlandırılır. Kleptomani bireylerin çoğu, psikiyatrik destek almaktan korktukları için gizlilik ve utanç içinde yaşarlar. İlaç tedavisi veya psikoterapi ile dürtüler kontrol altına alınabilir.
Tipik hırsızlarının aksine, Kleptomanikler kişisel kazanç elde etmek, cesaretlerini sınamak, intikam almak için çalmazlar. Aksine, çalma dürtüleri o kadar kuvvetlidir ki, bu duruma engel olamazlar. Çalma atakları genellikle kendiliğinden, planlamadan ve başka bir kişiden yardım almadan gerçekleşir.
Kleptomanik bireylerin çoğunlukla mağazalar ve süpermarketler gibi halka açık yerlerde hırsızlık yaparlar. Bazıları ise arkadaş ortamlarında ya da bulundukları parti, davet gibi sosyal ortamlarda başkalarının eşyalarını çalabilir. Çoğu zaman, çalınan eşyaların kleptomani bireyler için değeri yoktur ve aslında kişi bunları satın alabilecek güçtedir.