Hayatın karmaşıklığı, duygusal dalgalanmalar ve stresle dolu anlarla dolu bir yolculuktur. İşte bu yolda, zihinsel sağlığımızı korumamıza ve duygusal dengeyi sürdürmemize yardımcı olan önemli araçlardan biri olarak “savunma mekanizmaları” ortaya çıkar. Bir nevi zihinsel kalkanlar olan bu mekanizmalar, bizi rahatsız edici düşüncelerden ve duygulardan korumaya yardımcı olurken, aynı zamanda sağlıklı bir psikolojik dengeyi sürdürme görevini üstlenirler. Peki, savunma mekanizmaları nedir ve nasıl işler? Gelerek birlikte keşfedelim.
devamını oku
Karar Yorgunluğu
Yetişkin bir insanın bir saat içerisinde 2.000’den fazla karar aldığını biliyor muydun?
Bir karar alırken zihnin geçtiği aşamaların neler olduğunu ve ne kadar sürdüğünü biliyor musun?
Günümüz dünyasının bol seçenekli ve hızlı yaşam koşulları ile devam ediyor olması; hemen hemen çoğu insanın karşı karşıya kaldığı zihinsel bir yorgunluk çeşidi olarak yaşamımızın içine girmiş bulunmaktadır. Bu yazımda sana zihninin yaşadığı Karar Yorgunluğu’ndan bahsedeceğim. Geçmişten bugüne baktığımızda; günümüzde seçenekler arasında boğulurken hızlı bir şekilde karar vermen gereken durumlarla karşı karşıya gelmek artık yorucu olabiliyor. Karar vermen gereken bu zaman diliminde yaşadığın bu durum vakitsizlikten veya seçeneklerin fazla olmasından dolayı yoruluyor olabilirsin. Genellikle insan beyni karar vermesi gereken bir durum veya seçenekler ile karşı karşıya kaldığında süreç şu şekilde işliyor; Seçeneklerden senin için en faydalı olan veya en çok arzu duyduğun kararı almaya çalışır. Bunu yaparken sen aldığın kararı neden tercih ettiğini bilmene rağmen farkında olmayabilirsin. Çünkü her sağlıklı birey karar alırken hayalleri, hedefleri ve arzuları doğrultusunda kararlar almaya çalışır. Karşına çıkan seçeneklerin karara dönüşmesinde hayallerin, hedeflerin, sorumlulukların vb. nedenler etkili olabilir. Seçeneklerin çok olduğunun farkında olmadan zihnimizdeki yorgunluğu ve bunun karar almandaki etkisini inceleyelim.
Hayaline 5 saniye uzaksın!
“Yarın kesin başlıyorum.
Sabah yapacağım ilk iş bu olacak!
Bu bölümü de izleyip hemen başlıyorum.
Şimdi hazır hissetmiyorum, hazır olduğumda yapmayı planlıyorum…”
Bu yazımda zaman zaman hepimizin maruz kaldığı motto olarak da bilinen ‘hayatın akışını yakalamak’ ya da ‘anı yaşamak’ sloganlardan bahsetmek istemiyorum. Bunlar yerine sana fayda sağlayacak bir farkındalık kazandırmak istiyorum. Ama bütün bu bahaneler ertelediğin şeyler için savunma mekanizman tarafından sana altın tepsi ile sunuluyor.
Eğer sorumlulukların bugününü etkilemeden yarın sorun haline gelebilir. Küçük bir kar topunun çığ olduğunu unutmamalısın.
Bu yazımda sana televizyon programı sunucusu Mel Robbins’in bir konuşmasında bahsettiği: 5 saniye Kuralından bahsetmek istiyorum. Kuralın daha anlaşılır olması için beynimizin çalışması hakkında kısa bir bilgilendirmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
devamını oku
Erteleme! iki dakikada yap
Dünya üzerinde en nitelikli düşünme sistemine sahip canlılar şimdilik insanlardır. Aynı zaman da hayal kurup, gerçekleştiren ve bundan mutluluk duyan, haz alan bilinçli varlıklar olarak da pek çok düşünme biçimine de sahibiz. Yaşamdan zevk alan her bireyin hayali ve hedefleri olduğunu biliyoruz. Peki başarmış olmanın verdiği mutluluğu yaşamana engel olan şey nedir?
Şu an önüne çıkan engelleri düşünmüş olabilirsin. Evet, ertelemek de bunlardan biri ve bazen en kararlı anı kollayıp ‘bunu şimdi yapmasan da bir sorun çıkmayacak’ diye hepimizi alt eder. Gelecekte uyandığın bir gün hayatın daha güzel ve hayallerindeki gibi bir hayata kavuşacağını umut ediyorsun. Umarım her birimiz hayallerimizdeki gibi yaşarız. Ama bunun için şimdi çalışmaya başlamazsan inan gelecekte bir gün ile hiçbir şey değişmeyecek. Unutma hayallerini gerçekleştirebilmek için şimdi çalışmaya başlamalısın, yarın geç olabilir. Hep beklediğin ve hayallerindeki o gün, şimdi bir şeyleri değiştirmezsen gelmeyebilir, Gelse dahi beklediğin bir sabaha uyanamayabilirsin.
devamını oku