Toksik Aşk: Neden Bizi Üzen Kişilere Bağlanıyoruz?

Sevgi, güven, paylaşım… Bir ilişkiden beklediğimiz temel duygular bunlarken, bazı ilişkiler tam tersine bizi tüketir, değersiz hissettirir, hatta duygusal olarak yıkar. Yine de o kişiden kopamaz, ona karşı derin bir bağ hissederiz. Mantığımız “Kaç!” diye haykırırken, kalbimiz “Kal!” demeye devam eder. İşte bu çelişki, toksik aşkın en can alıcı noktasıdır.

Hepimizin çevresinde şu cümleleri kuran biri olmuştur ya da belki bizzat kendimiz kurmuşuzdur:

 

“Bana iyi gelmiyor ama onsuz da yapamıyorum.”
“Çok üzülüyorum ama onu sevmekten vazgeçemiyorum.”
“Beni kırıyor ama değişecek diye umuyorum.”

devamını oku

Savunma Mekanizmaları

İnsan zihni, kendini koruma konusunda oldukça yaratıcıdır. Hepimiz zaman zaman zorlayıcı duygular, stresli durumlar ve iç çatışmalar yaşarız. İşte tam da bu noktada, farkında olmasak bile zihnimiz savunma mekanizmalarını devreye sokar.

Psikodinamik terapi ekolüne göre, bu mekanizmalar bilinçdışı süreçlerdir ve psikolojik bütünlüğümüzü korumaya yardımcı olur. Peki, savunma mekanizmaları tam olarak nedir ve nasıl işler? Bu yazıda, günlük hayatta sıkça karşılaştığımız savunma mekanizmalarını örneklerle açıklayacağız. Belki de farkında olmadan her gün bu mekanizmalardan birini kullanıyorsunuz.
devamını oku

Yalnızlık ve İzolasyon: Modern Dünyanın Görünmez Tehlikesi

Günümüzde, hızla değişen teknolojiler, şehirleşme, ve toplumsal yapılar, insanların yaşam tarzlarını ve ilişkilerini büyük ölçüde etkiliyor. Bu değişiklikler, bazen insanları daha da yalnızlaştırıyor ve izole ediyor. Yalnızlık ve izolasyon, modern dünyada giderek artan bir endişe haline geldi ve bu durum, insanların fiziksel ve ruhsal sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir.

Teknolojinin hızlı ilerlemesi, insanları sanal dünyaya daha fazla taşıdı. Akıllı telefonlar, sosyal medya platformları ve diğer dijital araçlar, insanları birbirlerine bağlamak yerine, ekranların ardında yalnızlaştırabilir. İnsanlar, bilgisayarlarına veya telefonlarına daldıkça, gerçek dünyadaki insan ilişkileri sıklıkla geri planda kalır. Aynı zamanda, büyük şehirlerde yoğun yaşam temposu ve anonimlik duygusu, insanları fiziksel olarak bir araya gelmekten uzaklaştırabilir. Şehirlerde yaşayanlar, kendilerini kalabalık içinde yalnız hissedebilirler.

Bununla birlikte, yalnızlık ve izolasyonun yaşlı nüfus üzerindeki etkisi de göz ardı edilemez. Yaşlı bireyler, sıklıkla çocuklarından ve ailelerinden uzak yaşarlar, bu da sosyal bağlarını sınırlar. Bu faktörler, yalnızlık hissini daha da artırabilir ve ruhsal sağlık sorunlarına yol açabilir.
devamını oku

Karar Yorgunluğu

Yetişkin bir insanın bir saat içerisinde 2.000’den fazla karar aldığını biliyor muydun?

Bir karar alırken zihnin geçtiği aşamaların neler olduğunu ve ne kadar sürdüğünü biliyor musun?

Günümüz dünyasının bol seçenekli ve hızlı yaşam koşulları ile devam ediyor olması; hemen hemen çoğu insanın karşı karşıya kaldığı zihinsel bir yorgunluk çeşidi olarak yaşamımızın içine girmiş bulunmaktadır. Bu yazımda sana zihninin yaşadığı Karar Yorgunluğu’ndan bahsedeceğim. Geçmişten bugüne baktığımızda; günümüzde seçenekler arasında boğulurken hızlı bir şekilde karar vermen gereken durumlarla karşı karşıya gelmek artık yorucu olabiliyor. Karar vermen gereken bu zaman diliminde yaşadığın bu durum vakitsizlikten veya seçeneklerin fazla olmasından dolayı yoruluyor olabilirsin. Genellikle insan beyni karar vermesi gereken bir durum veya seçenekler ile karşı karşıya kaldığında süreç şu şekilde işliyor; Seçeneklerden senin için en faydalı olan veya en çok arzu duyduğun kararı almaya çalışır. Bunu yaparken sen aldığın kararı neden tercih ettiğini bilmene rağmen farkında olmayabilirsin. Çünkü her sağlıklı birey karar alırken hayalleri, hedefleri ve arzuları doğrultusunda kararlar almaya çalışır. Karşına çıkan seçeneklerin karara dönüşmesinde hayallerin, hedeflerin, sorumlulukların vb. nedenler etkili olabilir. Seçeneklerin çok olduğunun farkında olmadan zihnimizdeki yorgunluğu ve bunun karar almandaki etkisini inceleyelim.

devamını oku