Suçluluk Duygusu: Sessizce İçimizi Kemiren Duygu

Bir gece herkes uyuduktan sonra aniden uyanırsınız. İçinizde bir ağırlık vardır. Belki gün içinde söylediğiniz bir söz, belki yıllar önce verdiğiniz bir karar ya da belki sadece kendi ihtiyaçlarınızı gözettiğiniz bir an…

Ama o an geldiğinde zihninizde bir ses belirir:

Yanlış mı yaptım? Ya üzülmesine sebep olduysam? Keşke öyle demeseydim.

İşte bu sesin adı suçluluktur.

Suçluluk, çoğu zaman bizimle fısıltıyla konuşur. Gürültülü değildir; ama inatçıdır. Gündüz işlerimize odaklanırken susturabiliriz belki ama geceleri, yalnız kaldığımızda tekrar çıkar karşımıza. Sessizce içimizi kemirir. Bizi yavaş yavaş yorar, özgüvenimizi tüketir, kendimize inancımızı zedeler.

Suçluluk duygusu aslında bir alarm sistemidir. Toplumsal ilişkileri düzenleyen, insanlara zarar vermememizi sağlayan bir iç pusuladır. Ancak bu pusula zamanla bozulursa, sürekli kendi etrafımızda dönmeye başlar ve yaşam enerjimizi emer. Kimi zaman bizi pasifleştirir, kimi zaman bizi değersiz hissettirir.
devamını oku

İlişkilerinde neden hep aynı hatayı yapıyorsun?

İlişkilerde kendinizi hep aynı döngünün içinde buluyor musunuz? Farklı kişilerle tanışıyorsunuz, belki her seferinde “Bu sefer farklı olacak” diyorsunuz ama sonunda yine aynı kırgınlıklar, aynı tartışmalar ve aynı mutsuzluk… Eğer bu cümleler size tanıdık geliyorsa, merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Aslında bu, çoğumuzun farkında olmadan yaptığı bir şey.

Çünkü ilişkilerde yaptığımız hatalar sadece o anki durumlarla ilgili değil, bizim geçmişimiz, çocukluğumuz, ailemiz ve öğrendiğimiz ilişki kalıplarıyla da çok yakından bağlantılıdır. Peki, neden hep benzer ilişkilere giriyoruz? Neden geçmişte bizi üzen birini bırakıp yeni bir ilişkiye başladığımızda bile benzer sorunlarla karşılaşıyoruz?
devamını oku

Bağlanma: Sevgi mi? Korku mu?

Bağlanma stili, kişinin kendisini ve çevresini nasıl algıladığını, seçimlerini, kararlarını, baş etme becerilerini, romantik ve yakın ilişkilerini belirlemektedir. Bağlanma, hayatımızdaki en temel duygusal ihtiyaçlardan biridir. Çocukken anne babamızla kurduğumuz ilişki, büyüdüğümüzde romantik ilişkilerimizi nasıl yaşadığımızı büyük ölçüde etkiler. Bizi seven ve değer veren bir ortamda büyüdüysek, ilişkilerimizde de sevgiye ve güvene dayalı bir yaklaşım benimseriz. Ancak çocuklukta yaşanan ihmal, reddedilme ya da tutarsızlık, yetişkinlikte kurduğumuz bağların dengesini bozabilir.
devamını oku